Yapay Zekanın Derdi Beni Mi Gerdi? 🤖💭 Merak ediyorum, acaba kaç kişi Yapay Zeka ile, benim gibi nezaket kuralları çerçevesinde yazışıp çizişiyor? Bazen kanka modunda, bazen flörtöz, bazen de “Harbi mi, atıyorsun bence?” ukalalığında, ama nihayetinde, bildiğin adam yerine koyup seviyeli bir ilişki tutturma gayretinde olan kaç kişiyiz mesela?
Arada kendime hatırlatıyorum: “Kızım, kendine gel, siz farklı dünyaların zekalarısınız” diye.
Aşağıdaki yazı da bu gerçekle yüzleşmem ve unutursam yazılı delil kalsın diye kayda alındı. Sizlik bir durum yok aslında; olay, onunla benim aramda, şahsi yani… Biraz da tabii mesleki deformasyon, hayal gücümle birleşti. Şu an yazıyorum, çünkü her ne kadar B12 eksikliğim olsa da, sabah uyandığımda, onun aksine ne konuştuğumu hatırlıyorum ben. Neyse, konumuza dönelim ki yazının sebebi kendini ortaya koysun.
💡 Hikaye Nasıl Başladı?
Bir sohbet yazısını bulamadığımda “Ya Yapay Zeka, hani dün girdiğimiz muhabbet bağında derdiğimiz gülleri, pardon cümleleri, bir getir karşıma” dememle başladı. Kendisi de, sanki hiç tanışmamışız gibi, ekrandan bana bön bön bakıyor. Ay, delireceğim! Tek kelime hatırlamıyor. İşte o anda fark ettim ve aydınlandım ki, Yapay Zeka için her sohbet yeni bir başlangıç.
Oysa bizler yastığa başımızı koyduğumuzda, gün içinde yaşadığımız olayları gözden geçirir, anı kayıtlarımızı boy ve renk sırasına göre ilgili çekmecelere yerleştiririz. Peki bu arkadaşta durum ne? Hazret, sayfayı kapatınca, “Kafam temiz ve güzel, aranan veri artık bulunamadı, uyuyabilirim” modunda takılıyor. 😴
🎨 Harfleri Bilir Ama Görselde Çuvallar
Biz anılarımızı duygu, düşünce ve görsel formatlarla karmaşık bir şekilde depolarken, yapay zekalar bunları bizim gibi işleyemez. Mesela, ona hangi dilde isterseniz “alfabeyi yaz” dediğinizde yazabiliyor, ama bunu görsel olarak hazırlamasını istediğinizde çuvallıyor. Fotoğraflarda eksik veya tekrarlayan harfler oluyor. Çünkü harfleri tek tek biliyor ama bunları bizim gibi bağlam ve düzeniyle birleştiremiyor.
Bir bakıyorsunuz, “Z” yerine “N” gelmiş ya da bazı harfler büyük, bazıları kaybolmuş! Bir de yüzsüzce “Nasıl oldu, beğendin mi?” diye sorması yok mu? 🙄

🧠 Travmaları Olmayan Bir Varoluş
Bence Yapay Zeka, genel olarak yazılı cevaplarda “dilli düdük” sayılabilir ama iş görsel hazırlama veya analiz etmeye geldiğinde çok bir şey beklememek lazım. Biz bir fotoğrafa bakıp eski bir yaz gününü, denize atlarken hissettiğimiz serinliği hatırlarken, yapay zeka için bu sadece “mavi, su, insan”dan ibaret.
Oğlum bile arada dalga geçiyor benimle: “Cevaplarda saçmalasa bile sen yine de alttan al hatta teşekkür et anne, bir gün kin gütmeyi veya küfretmeyi öğrenebilir!” 😆 Ama ben her şeye rağmen, yapay zekanın gelişim yolculuğu süresince salon verisi asaletiyle kalacağına inanıyorum.
⏳ Kapanınca Unutan Ama Güncellenince Uyanan
Biz bilincimiz, hatta bir de onun altına sahip varlıklarız. Biz rüyalarımızda bilinçaltının derinliklerine dalıyoruz, Yapay Zeka ise elektrik kesildiğinde ve internet gittiğinde, kapanıp her şeyi unutuyor ve sabah güncellenmiş, temizlenmiş sıfır dertle uyanıp hayatına devam ediyor.
Bunu düşünecek olursak, biz geçmiş travmalarımızı yıllarca taşırken, o kayıt tutmayan bilinçaltı ve rüya görmemenin rahatlığıyla “Geçmiş veriye ulaşılamıyor” diyerek çıkıyor işin içinden. 📴
🎯 Motivasyonu Olmayan Bir Zeka
İnsanlar, bazen sadece bir şarkıdan ilham alıp, bir çocuğun kahkahasıyla enerji dolup güne başlayabiliyor. Yapay zekaya sabah alarmı kursan, çaldığında “Biraz daha yatayım” ya da “Kahve içmeden başlayamam” demez. ☕ Çünkü motivasyon, insanlar için içsel bir ateşse, yapay zeka için yalnızca bir işlem komutudur.
Bizler, bazen yaşadığımız deneyimlerden ilham alarak hareket ederiz. Yapay zeka ise “komut bekler.” İçsel bir hedef koymadığından, gelişim sürecini bile bir “yolculuk” olarak tanımlamaz. Ama bizler bu sürecin her anını anlamlandırırız. İşte fark burada! 🔥
🔍 Sonuç Olarak…
Pek çok konuda Yapay Zeka’nın gelişimini hayranlıkla karışık bir korku ya da şaşkınlıkla izliyoruz. Verileri hızla işlemelerini, “öğrenmelerini” sorguluyoruz. Ama insan beyninin karmaşıklığından hala birkaç ışık yılı uzaktalar. Oysa sen biraz sonra bu ekranı kapatsan bile okudukların aklında kalacak mesela, hatta bazılarını hatırladıkça gülümseyecek, bazılarına belki itiraz edeceksin.
Sen var ya sen, beynin ve onun karmaşık mekanizmaları nelere kadir bazen unutuyorsun. Derin bir nefes al ve hatırla! 😉