Geçen gün bir Bilinçaltı Dönüşüm Seans değerlendirmesi yaparken, danışanım eşi ile iletişimini “birbirimize ulaşamıyoruz artık” sözleriyle tanımlayınca, ağzımdan “birbirinizin Mavi 52’si olmuşsunuz sanırım” cümlesi dökülüverdi.
Adını şarkısını söylediği 52 Hertz’den alan Mavi 52, Pasifik Okyanusunda yaşıyor. Yürek burkan bir hikayesi var, onun çıkarttığı sesi hiçbir hemcinsi duymuyor ve o da diğerlerini fark edemiyor çünkü ait olması gereken Mavi Kambur balinaların tamamı 12-25 Hertz aralığında söylüyorlar şarkılarını.
Bazen yeni tanıştığımız birileri için “Frekansım tutmadı hiç” tanımını kullanırız ya, peki ya eskiden tanıyıp da artık bağ/iletişim kuramadığımız kişilere ne demeli? Belli ki bir zamanlar aynı bant aralığında yayın yaptığımız o kişilerle artık ayrı tellerden çalmaktayız. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım, bazı arkadaşlıklar, ilişkiler miadını doldurur ve eşyanın tabiatı gereği sonlanma eğilimi gösterir. Kişisel yolculuğumuzda bir zamanlar aynı doğrultuda gittiğimiz ve sonsuza kadar da gideceğimize inandığımız yol arkadaşlarımız ya da biz bazen makas değiştirip başka yönlere gidebiliriz. Hal böyle ise kabulde olup, zorlamadan ve dahi tutunmadan bırakmayı bilmek gerek. Ama bahsetmek istediğim bu değil.
Danışanıma dönelim.
“Beni görmüyor, beni duymuyor” dediğinizde ilişkide aslında kim mavi balinaya dönüşmüş,onu bulmak gerek önce. Zaman içinde hepimiz ilişki içinde değişime uğrarız, çünkü ilişki dediğin bir süreçtir ve süreç içinde değişim kaçınılmazdır bireysel olarak. Sorun, değişimin paralel ya da senkronize olmamasıysa, ilkine çare biraz zor ama senkronizasyona bazen bir uzman yardımıyla ince ayar yapmak işe yarayabilir. İnce ayar dediğim, radyodaki aslında çok sevdiğimiz bir müziği yayında cızırtı varsa kanalı biraz ileri veya geri alarak net ve kulağa keyifli hale getirmek gibi bir şey aslında.
Mavi balinanın böyle bir şansı pek yok gibi, lakin biz kendimizi duyurmak ve görünür kılmak ya da karşımızdakini duymak ve görmek adına biraz çabayla kriz anlarında ilişkilerimize bir şans daha tanıyabiliriz. En azından tekrar gördüğümüz/duyduğumuzu hala izleyip dinlemek isteyip istemediğimize karar verebilme eşiğine taşır bizi. Uzun lafın kısası, Mavi 52 modundan çıkmak her zaman mutlu son olmayabilir ama bazen iletişimsiz ve sonsuz bir döngüyü kırmak da mutlu bir yeni başlangıç getirebilir.
Kim bilir?