Su Orucu: Merak Edilenler ve Deneyimlerimiz
Su orucuna başladığımızdan beri, gerek özel mesajlarla gerekse sessizce izleyenler tarafından pek çok soru aldık. Hepsine cevap verelim, toplaşın! 🙂
Öncelikle, yanlış anlaşılmaları düzeltelim. Evet, bu bir su orucu ama su içmeme orucu değil! Suya ek olarak, şekersiz ve katkısız ama az miktarda kahve ve çay da tüketilebiliyor. Bunun dışında yemek yemek yok, herhangi bir vitamin ya da mineral takviyesi alınmıyor. Bu süreçte bedenin, aşırı yüklenmedikçe kendi mükemmel sağlık kodlarını hatırlayabilecek o muazzam kapasitesine güveniyorsunuz.
Gelelim sorularınıza…
Sorular genelde aşağıdaki başlıklarda toplanıyor:
- “Neden böyle bir şey yapıyorsunuz, amacınız ne?”
- “Kaç kilo verdiniz?”
- “Biz de denemek istiyoruz, süreci merak ediyoruz. Zorlandınız mı?”
- “Sonuçları merak ediyoruz, ne gibi değişiklikler oldu?”
Amacımız Ne?
Bu soruya “geyik olsun diye Afrika’daki açlar için ya da ODTÜ’de ağaçlar kesilmesin diye açlık grevi yapıyoruz” demek eğlenceli olurdu, ama gerçek bu değil. 🙂
Bizim için bu, bir ruhsal, zihinsel ve bedensel arınma süreciydi. Daha önce bu deneyimi yaşayan danışanlarımı gözlemledim ve yaşadıklarını dinledim. Sonuçlar ilgimi çekince, ben de denemek istedim. Günlük koşuşturma içinde yavaşlamak, içsel gözlem yapmak ve Reiki ile meditasyon yapmak için de güzel bir fırsat olabileceğini düşündüm. Gerçekten de öyle oldu.
Dinlerde de orucun yer aldığını biliyorsunuz. Bazılarında gün ağarmadan başlayıp güneş batımında biten, bazılarında ise günlerce süren türleri mevcut. Bunlar bedeni terbiye etmekten, açın halini anlamaya, Tanrı’ya yaklaşmaya kadar pek çok amaç taşıyor. Bizim amacımız ise, bedeni, zihni ve ruhu terbiye etmek, açlığın ne demek olduğunu keşfetmek, Tanrı’ya yaranmaktan çok, içimizdeki Tanrısal yanımıza dokunmaktı.
Kilo Verdik mi?
İki satırla bu konuyu da açıklığa kavuşturalım: Bel, kalça, bacak ve kol ölçülerimizi aldık, günlük su tüketimimizi not ettik. Birsen günlük 5-6 bardak su (yaklaşık 1.75-2.1 litre), ben ise 8-10 bardak su içtim. 4 günlük su orucunda Birsen 3 kg, ben ise 4.5 kg verdim. Ama şunu belirtmek isterim ki, bu sürecin amacı sadece kilo vermek değildi.
Süreç Nasıl Geçti, Zorlandık mı?
Bu konuda şanslıydık, çünkü süreci araştıran ve deneyimleyen öğrencilerimizin desteğini aldık. Açlık hissi, ağız kuruluğu, ishal, idrar ve ter kokusunda değişiklikler, tansiyon dalgalanmaları, enerji seviyesindeki değişimler, sivilceler, kas seğirmesi gibi semptomlar hakkında önceden bilinçlendik. Bu sayede neyle karşılaşacağımızı bilerek başladık.
Biraz zorlansak da, bu semptomların kişiden kişiye değişebileceğinin ve sürecin her gün farklı etkiler yaratabileceğinin farkındaydık.
Sonuçlar Nasıl?
Sürecin detaylarını ve bedenimizdeki kimyasal değişimleri, günlük notlarımızı ve bilimsel verilerle birlikte bir sonraki yazımda paylaşacağım. Ayrıca, sonuçların hem fiziksel, hem zihinsel, hem de ruhsal boyutlarını da anlatacağım.
Küçük bir tiyo: Bu süreç sizi içsel olarak sarsacak ve kesinlikle açlığa bakış açınızı değiştirecek.
Bu günlük bu kadar! 😉