Spiritüel Uzmanlar İçin El Kitabı: Zor Danışanlarla Başa Çıkma Sanatı
Biz spiritüel rehberler ya da kişisel gelişim uzmanları, öğretirken aynı zamanda öğrenen ve böylece kendi yolculuğumuzu tamamlamaya çalışan insanlarız. Elbette bu yolda bazen zorlayıcı danışanlar ve öğrenciler de karşımıza çıkar. Tam da bu yüzden “Spiritüel Gelişim Uzmanları İçin Zor Kişilerle Başa Çıkma Sanatı” konulu yazımı, bu yolculukta sizin gibi zaman zaman danışanlarından gelen zorlayıcı taleplerle boğuşan meslektaşlarımla paylaşmak istedim.
Size gelip, “Hocam, ben çok zor bir vakayım, on kişiye bedeldir benimle uğraşmak” diyenlere rahatça, “Hiç sorun değil, o zaman on kişilik seans ücreti alırız” diyebilirsiniz. Pazarlık yapmayı ihmal etmeyin; iki-üç kişilik bedelde anlaşabilirsiniz. Önemli olan danışan memnuniyeti.
Bir kere seansa gelip, ardından sizi günde üç kez arayan ve aylarca telefonla taciz edenlere ise, “Geçenlerde avukatım telefon danışmanlığı için de fatura gönderdi, benden çok kazanıyor” dediğimde aldığım yanıtı kullanın: “Siz de telefon danışmanlıklarınızı faturalandırabilirsiniz.” Dürüst olmak gerekirse, mantıklı bir öneri.
Eş, dost ve akraba çevresinden olup, “Bugün kendimi iyi hissetmiyorum, biraz enerji yollar mısın?” diye sık sık arayanlara ise, “Sana balık vermek yerine, balık tutmayı öğreteyim” yaklaşımı işe yarayabilir. Onlara sürekli enerji gönderemeyeceğinizi ve bu taleplerin sizi de tükettiğini kibarca anlatın.
Hiçbir çalışma yapmayıp sürekli sızlanan öğrencilerinize de “Ne olursan ol gelme, çalış, öyle gel” deme hakkınızı kullanın. Ayrıca, “Nasihat sadece vereni rahatlatır” cümlesini hatırlatıp, artık gerçekten çalışmaları gerektiğini hissettirin.
Seans süresini aşarak size hiç ara vermeden devam etmek isteyen danışanlarınıza, bir sonraki randevunuzun bir mafya babası ya da seri katille olduğunu söyleyerek onları uyarın. “Sen şimdi git, iki saat sonra beni ara, açmazsam polisi çağır” diyerek de durumu dramatize edebilirsiniz. Ancak, iki saat sonra mutlaka telefonu açın! Aksi takdirde seansınız esnasında evinizin polis tarafından basılması etik olmaz ve başka bir travmaya yol açarak size yeni iş yaratabilir, ama biz yine de etik kurallara sadık kalalım.
Değişim yaşadığı halde bunu kabullenmeyen ve daha “farklı” bir şey bekleyenler olacaktır. Derhal bir sihirli değnek edinin ve o değnekle onlara “dönüşüm” yapıyormuş gibi davranın. Zamanla daha büyük dönüşümler yapacağınızı da söylemeyi ihmal etmeyin!
Hızlı dönüşüm takıntısı olanları, hızlı olan çoğu şeyin kalıcı olmadığını anlatmaya çalışın. Ancak bu işe yaramıyorsa, modayı takip etmelerini önerin. Hızlı ve kalıcı olmayan değişimlerle dört mevsim dönüşüm modasında yer bulabilirler.
Hap bilgi arayan öğrenci adaylarına, konsantre ürünlerde olduğu gibi eğitimi kısaltıp fiyatı artırabileceğinizi söyleyin. Mesela, tam günlük eğitimi on beş dakikaya indirebilir ve fiyatını on katına çıkarabilirsiniz. Eğer bunu kabul ederlerse, ısrarla arayıp ne zaman eğitim alacaklarını sorduklarında, bant kaydı gibi, “Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar denemeyin” demek konusunda tecrübe kazanmanız önerilir.