Kendime Notlar – Bir Başarı Hikayesi
Herkes bana, “Çok ilginç vakalarla çalışıyorsun, farklı deneyimlere aracılık ediyorsun, yazsana bunları” diyordu. Bu blogun amacı da bu olsun öyleyse…
Seans deneyimlerini, sembolizm ve bilinçaltı kodlarıyla olan ilişkilerini toparladığımda, muhtemelen bir gün bu hikayeler bir kitap olacak. Şimdilik, “Kendime Notlar” tadında, herhangi bir sıra gözetmeden sizlerle paylaşmak istiyorum. Paylaşılan bu deneyimlerin, bazılarınıza kendi yolculuğunuzda umut ve motivasyon kaynağı olabileceğine inanıyorum.
Öncelikle, bilinçaltı dönüşüm seanslarının ruh-beden-zihin bütünlüğünde işlediğini hatırlatarak başlamak istiyorum. Tüm hastalıklar önce ruhsal alanda başlar, zihinde büyür, duygularımızı etkiler ve en son fiziksel bedene iner. Çoğu zaman biz, onları ruhsal ve zihinsel düzlemde fark etmeyiz. Ancak semptomlar fiziksel ve duygusal boyutta daha belirgin hale geldiğinde, yani gözle görülür hale geldiğinde yardım aramaya başlarız. Farkındalığımız arttıkça bu süreçleri daha erken yakalama ve dönüştürme şansımız da artar. Ancak bazen, yüksek farkındalığa sahip olanlarımız bile hayatın ağır bombardımanı altında evrenden bir “gol” yiyebilir. Bu konuda utanılacak bir şey yok 😊
16 yıl boyunca binlerce seans yaptığımı düşünürsek, birbirine hikaye olarak benzeyen pek çok vaka olduğunu inkar etmiyorum. Mümkün olduğunca çeşitli örnekler vermeye çalışacağım ve benzersiz vakalarda, danışanların izni olduğu sürece isimlerini de paylaşacağım.
Bu uzun girizgahtan sonra, ilk hikayemize geçelim:
Bir ortak arkadaşımız aracılığı ile Ceyda bana ulaştı. Hikayesi, mide küçültme ameliyatı sonrası yaşanan aksilikler ve hatalar zinciriyle başlıyordu. Telefonda onu dinlerken içimden, “Film olsa, amma da abartmışlar derdim, bu nasıl kabus gibi bir hikaye!” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Seans öncesinde yaşadığı en büyük sıkıntı, yemek borusundaki bir delik nedeniyle su bile içememesiydi. Tanıştığımızda, bilinçaltı sebepleri araştırma aşamasını çoktan geçmişti; o noktada tamamen fiziksel olarak onarım için desteğe ihtiyacı vardı.
4 uzaktan Reiki Destek Seansı sonrasında, önce yudum yudum su ve sıvıları içmeye başladı. Delik kapanmış ve soluk borusuna kaçak riski ortadan kalkmıştı, şükürler olsun. Ancak hala yutma refleksi rahat değildi. Mide ve yemek borusu tahrip olduğundan, sindirim sistemi bağırsaktan alınan dokularla yeniden oluşturulmuştu. Tıbbi olarak yemek borusunun tam işlevselliğine kavuşması zaman alacak, belki de hiç rahatlayamayacağı söylenmişti. Ayrıca, aylarca normal beslenme yapılamadığı için kan değerleri de oldukça düşüktü.
Bu noktada 2 uzaktan Reiki seansı daha yapmaya karar verdik. İkinci seansın ardından, yeni dokular bütünle uyum sağlamaya başladı ve yutma refleksi hissedilir şekilde rahatladı. Kan değerleri de risk sınırlarının dışına çıkmayı başardı.
Son olarak Ceyda, su tüketimiyle ilgili başka bir sorunu olduğunu belirtti. Katı yiyeceklere geçiş yapmış olmasına rağmen, suyu bolca içemiyordu. Bunun, hem hala kaçak olabileceği korkusundan hem de eskiden alışkın olduğu soğuk su tüketme alışkanlığından kaynaklandığını keşfettik. Bu noktada telefonla mini bir bilinçaltı seansı yaptık. Yarım saatin sonunda, Ceyda mutfağa gidip büyük bir bardak dolusu su ile geri döndü ve yarısını bir seferde içti. Böylece, haftada ancak tüketebildiği miktardan fazlasını bir seferde rahatlıkla içti.
Ceyda bana tıbbın çözüm bulamadığı bir noktada gelmişti. Seanslar öncesinde “imkansız” kelimesini kabul etmeyeceğimiz konusunda birbirimize verdiğimiz söz, enerjiyle desteklenerek inanılmaz sonuçlar verdi. Gerçi, 16 yıllık tecrübem sonucu “inanılmaz” kelimesi benim için farklı anlamlar taşıyor ama yine de bu sonuçlar oldukça etkileyici.
Her zaman söylerim, danışanlarımın başarı hikayeleri benim ruhumun en değerli besin kaynağıdır. Onların dönüşüm yolculuklarına eşlik etmek, benim de dönüşüm yolculuğumun bir parçası.
Sevgiyle.